Hazırlayan Uğur Hüküm
Yayın tarihi 22/09/2007 Son güncelleme 22/09/2007 16:24 TSİ
6 Mayıs Pazar günü 2. turu tamamlanan Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Nicolas Sarkozy kazandı. İktidardaki Halkçı Hareket Birliği, UMP partisi adayı, 52 yaşındaki Sarkozy oyların yüzde 53,06’sını aldı. Rakibi, Sosyalist Partisi adayı 53 yaşındaki Segolene Royal ise sol kesimin 1965 dışında tutturduğu en düşük sonuç olan yüzde 46,69 ile yetinmek zorunda kaldı. Seçim kütüklerine kayıtlı 44.474.519 seçmenden yaklaşık yüzde 85’i sandıklara gidip Fransızların Demokrasiye olan sadakatini kanıtlamış oldular.
Sarkozy ilk tahmini sonuçların açıklanmasından yaklaşık yarım saat sonra televizyon kameralarına hitaben, seçim kampanyalarını yürüttüğü merkezde bir demeç verdi. "Sevgili yurttaşlarım” diye başladığı konuşmasını, “Çocukluğumdan beri bu büyük, köklü ve güzel millete, Fransa’ya mensup olduğum için sözcüklere sığmaz bir gurur duydum. Şimdi onun bana kazandırdıklarının karşılığını verme sırası bana gelmiştir... Vesileyle Bayan Royal’e, düşüncesine, ona oy veren milyonlarca Fransızı saygıyla selamlıyorum. Cumhurbaşkanı bütün Fransızları sevmek zorundadır... ”, şeklinde sürdürdü. “Fransız halkı geçmişte görülen davranışlar, alışkanlıklar ve düşüncelerden kopmayı seçti. Ben çalışma, otorite, ahlak, saygı kavramlarını yeniden saygınlığa kavuşturacağım. Millet ve milli kimliği yeniden onurlandıracağım. Bir tür kendi kendinden nefret etmek demek olan pişmanlığa ve ‘ötekiler’den nefreti besleyen bellek rekabetine son vereceğim.”, diyerek son yıllarda geçmişiyle hesaplaşan Fransa tavrından uzaklaşacağını vurguladı.
Sarkozy, zaferinin kesinleşmesinden sonra Concorde meydanında 30.000 kişinin önünde yaptığı konuşmaya, “Bu akşam Fransa’nın zaferidir”, sözleriyle girdi. “Tek bir Fransa vardır. Bu akşam hepinizin cömert, hoşgörülü, kardeşçe olmanızı, herkese el uzatmanızı istiyorum. Hiç kimseyi yolda bırakmayan toparlanmış, birleşmiş bir Fransa görüntüsü sergilemeliyiz... Milyonlarca Fransız bize güvendi. Ama ilk sözüm bize güvenmemiş olanlara. Bilmelerini isterim ki, ben istisnasız bütün Fransızların başkanı olacağım. Siyasetten kuşku duyanlara sesleniyorum. Siyaset geri gelmiştir. Kaderciliğe lügatımda yer yoktur... Haksızlıklarla mücadele edecek, herkese fırsat şansı tanıyacak bir cumhuriyetin başkanı olacağım. Fakat haklarla beraber, görevler olduğu da unutulmamalıdır. Bu şans çalışma, kişisel gayretle hak edilmelidir.”
Her iki konuşmasında da Fransa’nın dünyadaki yeri, rolünü güçlendirmeyi hedeflediğini belirten yeni devlet başkanı, “Kaderimizin özünde bir olduğuna inandığım Avrupalı ortaklarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum.”, dedi. “Hayatım boyu Avrupalı oldum, Avrupa’nın inşasına içtenlikle inanıyorum. Avrupalı muhataplarımızdan istirham ediyorum, seslerini duyurmak isteyen halkların seslerini duyalım. Avrupa Birliği’ni bir korunma değil, her türlü kötü niyetin Truva atı gibi gören halkların hiddetlerine duyarsız kalmayalım. Amerikalı dostlarımıza da bir çağrıda bulunmak isterim. Tarihin hepimizi maruz bıraktığı trajediler karşısında yanlarındayız. Ne zaman ihtiyaçları olursa yanlarında olacağız. Ama dostluk aynı zamanda dostlarının farklı düşünebileceğini de kabul etmektir... Sevgili vatandaşlarım hep birlikte yeni bir tarih yazacağız. Bu tarih büyük, güzel olacak...”, biçiminde devam eden Sarkozy söylevini “Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Fransa”, sözleriyle tamamladı...