Yayın tarihi 19/10/2007 Son güncelleme 19/10/2007 11:30 TSİ
Son yılların yükselen seslerinden Elisabeth Kontomanou yeni bir albümle gündemde. Jazz Magazine, Jazz Man gibi belli başlı uzman yayın organlarının ayın en başarılı albümü seçtiği “Back to My Groove” sanatçıyı bir anda ön plana çıkardı. 9’u kendine ait 11 özgün güfte ve bestenin yer aldığı CD otobiyografik bir çalışma...
1961’de Yunan bir anne ve Gineli bir babadan Fransa’da dünyaya gelen Kotomanou, 8 aylıkken anne ve babası tarafından terk edilir. Herkes kendi yolunu çizecektir. Küçük kız hayatında silinmeyecek izler bırakan bu olaydan sonra 3 yıl süreyle susar. Lyonlu bir aile Elisabeth’i evlatlık edinir. Müzik aşkı 4 yaşındayken duyduğu Maria Callas ile başlar. İki yıl sonra dinleyeceği Stevie Wonder ise aklında, gönlünde yepyeni ufuklar açar. Ayrıca onun sayesinde Afrikalı köklerinin bilincine varır. Belleğinin ilk anılarından beri şarkı söylemek istemektedir. Odasına kapandığı çocukluk yıllarında kendi kendine sahneye çıkar, şarkılar söyler. Okulla arası iyi değildir. Diana Ross hayranıdır. 13 yaşında bir arkadaşı sayesinde R’n’B etkisinde ezgiler okuduğu amatör bir kayıtta yer alır. 16 yaşında bir küçük ilan aracılığıyla Lyon’da profesyonel bir topluluğa koro vokalisti olarak katılır. Carmen McRae sayesinde sahne ve cazla tanışır. 19-20 yaşlarında ilk oğlu Donald’ı dünyaya getireceği İsveç’e yerleşir. 6 yıl sonra Fransa’ya döner. O yıl Conversation Quartet topluluğuyla ile Ulusal La Defense Jazz Yarışması’nda ödül kazanır. Michel Legrand tarafından fark edilir. Ünlü Fransız besteci, piyanist ve yorumcunun çevirdiği “Masque de Lune” isimli filmde oynar.
Piyanist Jean-Michel Pilc ile çakışan yolu üretkenliğini arttırır. 1993’te kendi adına çıkarttığı ilk albümünün ardından Pilc’le iki aylığına çıktığı ABD turnesi 10 yıl sürer. Fransız piyanistle 2 CD kaydeder. “Embrace” ve “Hands & Incantations”. Çok inişli, çıkışlı ve serüvenli bir 10 yıl. Büyük umutlarla geldiği New York’ta 3 oğluyla inanılması zor günler yaşar. Harlem mahallesinde Marcus Garvey Park’ta Jazz Mobile’ın düzenlediği bir yarışmada kazandığı ödülle yeniden dikkatleri çeker. Aynı günlerde Fransa’dan gelen bir öneriyle yurduna döner. Fakat kendi deyişiyle 'huzuru' yine Stockholm’da bulur. Zira artık Paris ‘karaderili’ insanlara pek misafirperver değildir. O da 16 ve 8 yaşındaki iki küçük oğluyla burayı kendine mekan edinir. İlk İsveç yıllarında seyirci önünde söylemeğe cesaret edemediği caz standartlarından oluşan iki albüm yayınlar. “Midnight Sun” ve “Waitin’ For Spring”. En acı günler geride kalmıştır. Yıldızı hızla parlar. Fransız piyanist Franck Amsallem ile 2005’te Amerikalı piyanist besteci Billy Strayhorn’a ithaf edilmiş “A Week in Paris”’i kaydeder. Yeni bir çalışmayla yaşamının bilançosunu yapmağa karar verir ve “Back to My Groove” doğar. Kontomanou eserini günümüzde alışılmamış bir alçakgönüllülükle “Kendimi anlattım bu çalışmada. Jazz yapıyorum demek iddiasında değilim. ‘Çok güzel bir Jazz albümü’ dersem yalan olur. Dinlediğim her şeyin etkisi var...” şeklinde tanımlıyor. “Kendimi Billie Holiday’e çok daha yakın hissediyorum. Ama itiraf etmeliyim ki Ella Fitzgerald’da da hayranım. Elbette diğer büyüklerinde Bessie Smith, Mahalia Jackson, Abbey Lincoln, Shirley Horn, Dee Dee Bridgewater ve Dianne Reeves’in de haklarını teslim etmek zorundayım.”
Sanatçı yaşadığı acılar, düşkırıklıklarına karşın iyimser bir albüm yaptığını söylüyor. Albümde 27 yaşındaki büyük oğlu Donald Kontomanou baterisiyle kendine eşlik ediyor. “İsveçli oğlum” dediği 21 yaşındaki genç müzisyen Gustav Karlström, Kontomanou ile birlikte yorumladığı bir beste ve de tüm düzenlemeleri üstlenerek CD’ye katılıyor.