Fransız Basınından
BENAZİR BUTTO
Yayın tarihi 28/12/2007 Son güncelleme 28/12/2007 12:34 TSİ
Benazir Butto
(Foto: Reuters)
Günün fotoğrafı insanlığın, bir inancın, bir ülkenin, bir halkın, bir ailenin, bir insanın dramının fotoğrafı. Fransız basının oybirliğiyle seçtiği günün fotoğrafı dün hunharca öldürülen bir kadının fotoğrafı. Dünyanın gidişatında, bir kıtanın ve bir milletin kaderinde rol oynamış, ölümünden sonra bile oynamaya devam edecek bir siyasi liderin fotoğrafı: Benazir Butto.
Eski başbakanlardan 54 yaşındaki Bayan Butto, hakkındaki yolsuzluk suçlamaları nedeniyle önce Londra, sonra da Dubai’de geçirdiği 8 yıllık gönüllü sürgün hayatından sonra Pakistan diktatörü, devlet başkanı Müşerref Pervez ile anlaşarak ülkesine dönmüştü. 8 Ocak 2008’de yapılacak genel seçimlere, en önde gelen muhafelet lideri sıfatıyla hazırlanıyordu. Başta köktendinci İslamcılar olmak üzere çeşitli çevrelerin yağdırdığı tehditlerin altındaydı. 18 Ekim'de düzenlenen bir mitingde çifte intihar komandolu suikastten kılpayı kurtulmuştu. Ancak bu kez yine El Kaide örgütünün üstlendiği suikastte Butto’nun yanı sıra 20 kişi daha yaşamını yitirdi. Bütün bu haberler ayrıntıları ve fotoğraflarıyla bu sabahki gazetelerde yer alıyor. Fakat katil bilinmiyor.
Gazetelerin bu insanlık faciası ve çağdışı katliamı sunuşları şöyle: Libération ve Le Parisien aynı başlığı kullanmışlar, “Bir Sembolün Ölümü”. İkincisi üstmanşete “Benazir Butto Katledildi” ifadesini de eklemiş. Vahşi cinayeti Le Figaro “Benazir Butto Şehidi”, L’Humanité “Benazir Butto Katledildi. Pakistan’a Karşı Cinayet”, La Croix “Pakistan’da Nefretin Kurbanı Benazir Butto” ifadeleriyle duyurmuşlar.
Ekonomi gazeteleri bile pek nadiren takındıkları bir tavırla başsayfalarına Butto cinayetini taşımışlar. La Tribune, “Benazir Butto’nun Ölümü Terörist Tehditi Yeniden Gündeme Getirdi”, Les Echos “Benazir Butto’nun Katledilmesi Stratejik Bir Bölgeyi Vurdu.” Haberi sadece üstmanşetten kaydeden France Soir sabah basınının tek istisnasını oluşturuyor. Gazetenin başsayfa haberi artık kabak tadı veren bir bilgiyi içeriyor: “Sarkozy’ye Balayı” ve çiftin kaldığı süitin fotoğrafları...
Bugün tarihli ancak dün öğlen yayınlanan Le Monde gazetesi Butto gündeminin gerisinde kalırken, manşetini Fransa’ya ayırmış. Kadınlara doğum planlama, vücuduna sahip çıkma hakkını tanıyan, 28 Aralık 1967’de yürürlüğe giren Neuwirth yasasının 40. yılı münasebetiyle yapılmış bir araştırmanın sonuçlarını başlık olarak vermiş. “Fransızlar Oybirliğiyle İki Çocuklu Aileyi Yeğliyorlar.” Katolik kilisesinin o tarihlerde uygulanmasını iki yıl geciktirdiği Neuwirth yasası kadınların cinsel ve sosyal özgürlüklerini kazanma mücadelesinde dönüm noktası sayılıyor. Araştırmaya göre Fransızlar ortalama üç yaş arayla çocuk yapıyorlar. Aktif cinsel hayatı olan kadınların yüzde 95’i hamilelikten korunma araç ve yöntemleri kullanıyor, yüzde 57’si doğum kontrol haplarına güveniyor.
Le Monde, doğumunun 250. yıldönümünde “İki Dünyanın Kahramanı”, Markiz La Fayette’i (1757-1834) mezarında ziyaret eden Amerikalı Belediye başkanlarına tam bir sayfa ayırmış. ABD’nin bağımsızlık ve kuruluş aşamalarında çok büyük katkıları olmuş Fransız komutan General La Fayette’in adı bu ülkede en azında 8 belediyeye verilmiş. Amerikalı 8 Belediye Başkanı minnetlerini ifade etmek üzere tarihi kişiliğin mezarının bulunduğu Paris Picpus Mezarlığı’nda bir anma düzenlemişler.
Gazetenin diğer dünya bilgileri arasında, terörizme karşı Afganistan-Pakistan arasındaki işbirliği, bir Suudi Arap kuruluşunun El Kaide’nin iki numarası Ayman El-Zevahiri'ye internet üzerinden dini diyalog çağrısı, BM’in 2007 yılında yeryüzünde 1,6 milyar ağaç fidanı diktiği haberleri ilgimizi çekti.
Bütün gazetelerin uluslarası sayfalarından heyecanla izlediği konu, FARC gerillarının elinde tuttuğu ve Venezuela devlet başkanı Hugo Chavez’in arabuluculuğuyla serbest bırakılacağı açıklanan Kolombiyalı rehinelerden 3’nün ne zaman ortaya çıkacağı. Zira onların özgürlüğü, çok beklenen diğer bir tanınmış rehine, 6 yıldır gerillaların elinde olan Ingrid Betancourt’a da özgürlük yolunun açılması sağlayabilecek.
Hemen hemen her gazetenin başsayfasından, merakla son gelişmeleri aktarılan diğer konuysa, Çad adaleti tarafından 8 yıl ağır hapse mahkum edilen “Zoe’nin Gemisi” derneği sorumlusu ve üyesi 6 Fransız’ın yakın geleceği. Basına yansıdığı kadarıyla, Fransız ve Çad makamları arasında varılan anlaşmaya göre tutukluların önümüzdeki günlerde cezaların kalan kısmını çekmek üzere Fransa’ya transfer edilmeleri bekleniyor.
Libération yöreye yolladığı özel muhabiri kanalıyla, Somali’de Şeriat mahkemelerinin kapatılmasından bir yıl sonra hüküm süren kargaşaya tanıklık ediyor. Ayrıca gazetede çevre korumacılığı çerçevesinde, dünyanın en yoksul ülkelerinden Haiti’nin Gonaives kentinde doğanın şiddetine karşı alınan önlemlerle ilgili orijinal bir yazı yer verilmiş. Le Figaro’da nispeten kısa fakat özgün bir haberden, Japonya başbakanı Yasuo Fukuda’nın Pekin’e yaptığı resmi gezi vesilesiyle iki ülke arasında 2. Dünya savaşından beri süregelen gerilimin azalması yolunda yeni adımlar atıldığını öğreniyoruz.
Bu sabah gazetelerinin hepsinde, Avrupa'da yaşanan tatil günleri havasına rağmen epeyce kayda değer habere rastlıyoruz. Le Monde’un Sırbistan’ın, Kosova’nın tek yanlı bağımsızlığını ilan etme durumunda Avrupa Birliği ile ilişkilerini koparma tehditi haberi, kısa da olsa La Croix ve L’Humanité’de yer alırken, yaklaşan başkanlık seçimleri etrafında Rusya hakkında Libération’da eski dünya satranç şampiyonlarından ve başkanlık yarışından çekilen en saygıdeğer muhaliflerden Garry Kasparov ile yapılmış bir söyleşi var. Seçimler konusuna Moskova muhabiri Alexandre Cèdre’in kaleminden çıkmış uzunca bir makaleyle değinen Le Figaro, dünyanın en prestijli büyük mağazalarıyla ilgili sürdürdüğü dizinin bugünkü baskısında Moskova’nın, 1893’te inşa edilmiş “Goum” isimli ticaret merkezini inceliyor.
Eric Albert imzalı araştırma nitelikli bir makale İngiltere’nin Doğu Avrupa’dan akan yoğun göçe karşı aldığı, almağa çalıştığı önlemler La Croix gazetesinde. Ayrıca 5 Ocak’ta Gürcistan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da ilginç bir analiz yazısı da var.
Le Figaro kısa bir haberde, Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle kapatılması istenen Demokratik Toplum Partisi ile ilgili talebi red ettiğini duyuruyor. Le Monde ajanslar kaynaklı bir yazıda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak Kürdistanı’na yaptığı hava harekâtlarının yoğunlaştığını aktarıyor. Gazetenin İstanbul muhabiri Guillaume Perrier, “Türkiye’de Ayrılıkçılık Paranoyası” başlıklı uzun bir siyasi psikolojik analiz yazısı kaleme almış. Mustafa Kemal’in “Ne Mutlu Türküm Diyene” deyişiyle makaleye giren gazeteci, Baskın Oran’ın 19 Ocak 2007’de öldürülen Ermeni kökenli Türk gazeteci Hrant Dink’e atfen söylediği başka bir dilek alıntıyla noktalıyor: “Hani Türkiye, paradigmasını değiştirip, ‘Türküm değil ama, ne mutlu Türkiyeliyim’ diyebilse...”
Makalenin tüm metni için:
http://www.lemonde.fr/web/imprimer_element/0,40-0,50-993832,0.html
