Rechercher

/ languages

Choisir langue
 

Fransız Basınından - 19 Ağustos 2009

SPF’den 5000 Çocuğa Bedava Tatil

Yayın tarihi 19/08/2009 Son güncelleme 20/08/2009 06:14 TSİ

Bugünkü Fransız yaygın basınının tam manşetleri şöyle: L’Humanité “Secours Populaire Français ile 5000 Çocuğa (İyi Bir) Deniz Kaçamağı”; Les Echos “Üstdüzey Yönetici İstihdamı Krizin Bedelini Pahalı Ödüyor”; La Croix “Huzur Evleri Tarifelerinde Alarm”; Le Monde “Krize Rağmen Satın Alma Gücü Artıyor” ve “Afganistan’da Seçimler Öncesi Kadınların Hayal Kırıklığı”; Libération “Afganistan: Sandık Başlarında Terör”; Le Figaro “ABD - Dev Kredi Kartı Dolandırıcılığı” ve “Yeni Tarantino Filminin Alman Casusu Diane Kruger”; La Tribune “A Gribi: Hükümetten İşgüzarlık mı ?”; France Soir “Okulların Açılışında Temkin – Dikkat A Gribi !”; Le Parisien “17 Yaşında Banka Soyguncusu Kız” ve “Kızıl Isılı Sıcaklar Alarmı”.

"Secours Populaire Français" isimli dayanışma kuruluşu her yıl yoksul ve tatile gidemeyen binlerce çocuğu tatile götürüyor..(www.secourspopulaire.fr)

"Secours Populaire Français" isimli dayanışma kuruluşu her yıl yoksul ve tatile gidemeyen binlerce çocuğu tatile götürüyor..
(www.secourspopulaire.fr)

 

SPF’den 5000 Çocuğa Bedava Tatil

Fransa’da 2009 yazının ve de muhtemelen yılın en aşırı, “Kızıl ısılı” sıcaklarını yaşamağa aday olduğumuz günlerde, 18 Ağustos günü, yani dün “Secours Populaire Français” (SPF) isimli Fransız dayanışma kuruluşu, Paris bölgesinden topladığı 5000 yoksul ve tatile çıkamayan çocuğu tatile götürmüş. SPF’nin Uluslararası Çocuk Hakları Konvansiyonu çerçevesinde her yıl 18 Ağustos’ta “Tatilin Unuttuklarının Günü” adıyla düzenlediği bu günü L’Humanité gazetesi başsayfaya çıkartmış. Gazete “SPF ile 5000 Çocuğa (İyi Bir) Deniz Kaçamağı” manşetiyle verdiği habere bu sene çocukları Atlantik Okyanusu kıyılarındaki Cabourg kenti belediyesi ve plajlarının ağırladığını haberini eklemiş.

"Secours Populaire Français" logosu.(www.secourspopulaire.fr)

"Secours Populaire Français" logosu.
(www.secourspopulaire.fr)

30 yıldır düzenlenen güne katılım bu kez her zamankinden yüksek olmuş. 100’ün üstünde otobüs ve 1500 refakatçi eşliğinde, aralarında hayatlarında deniz görmemişlerinde bulunduğu 5000 “unutulmuş” çocuk bir günlük de olsa herkes gibi bir “Tatil” yapmış. SPF İkinci Dünya Savaşı’nın açtığı yaraları sarmak ve esas olarak yoksullukla mücadele etmek amacıyla 1945’te kurulmuş laik ve dayanışmacı bir sivil toplum örgütüdür. L’Humanité gün vesilesiyle Paris’in en sorunlu banliyö ili, 93 Saint-Seine-Denis bölgesi Bobigny Çocuk Mahkemeleri başkanı, yargıç Jean-Pierre Rosenczveig ile görüşmüş. Kişilik, henüz çok sayıda yoksul aile ve çocuğun yaşadığı Fransa’da devlete Çocuk hakları konusunda büyük sorumluluklar düştüğünü belirtip, acilen yapılması gerekenleri sıralamış.

Üstdüzey Yönetici İşsizliğinden Satın Alım Gücü Artışına Fransa

Gündelik ekonomi gazetesi Les Echos ekonomik krizin üzerinde pek durulmayan bir sosyal etkisine eğilmiş: “Üstdüzey Yönetici İstihdamı Krizin Bedelini Pahalı Ödüyor” manşetinden de anlaşılabileceği gibi bir dönemin sıkıntı bilmeyen en kalifiye elemanları, üstdüzey yöneticiler de krizden nasiplerini almağa başlamışlar. Bu sınıftaki idareciler az da olsa işlerini kaybetmekle kalmıyorlarmış. Aynı zamanda bu tipte personel talebinde Temmuz ayı itibariyle 2008 yılına oranla üçte bir oranında bir azalma gözlenmiş. Les Echos aktardığı, bu kategorinin istihdam sorunlarını izleyen APEC isimli resmi bir kurumun öngörülerine göre, önümüzdeki yakın gelecekte teknik ağırlıklı üstdüzey yöneticilere olan daha da düşerek yüzde 50’yi bulabilirmiş.

Bir çok gerekli altyapı donanımına sahip Huzurevi sakini gelecekten endişeli.(Foto: AFP)

Bir çok gerekli altyapı donanımına sahip Huzurevi sakini gelecekten endişeli.
(Foto: AFP)

Başka bir farklı toplumsal olguya neden olabilecek bir iktisadi etkene dikkat çeken La Croix gazetesiyse yaşlıların yoğunlukla yaşadığı veya yaşamaya aday olduğu mekanlara odaklanmış: “Huzur Evleri Tarifelerinde Alarm.” Gazetenin haberine bakılırsa hükümet hazırlamakta olduğu bir genelgeyle kamu veya derneklere ait “Yaşlılar” veya “Huzur Evleri”nde ödenen ücret tarifelerini liberalleştirmeyi tasarlıyormuş. Böyle bir gelişme bu evlere ödenen bedellerin bir anda epeyce yükselmesine neden olacağından çok sayıda emekli, dargelirli yaşlı Huzurevi sakini bir hayli zor duruma düşebilirmiş. Fransa’da şu anda 8.000 kadar tıbbi donanıma sahip 10.300 Huzurevi mevcutmuş. Bunların yüzde 40’ı kamu (devlet), bir diğer yüzde 40’ ticari amaç taşımayan derneksel statüye sahipmiş. Yüzde 20’si de tamamen ticari işletmelermiş. Fransız Sosyal Güvenlik sistemi bu kurumlara yılda 6,6 milyar avro yardım ediyormuş. La Croix’nın dosyasındaki verilere göre bu Huzurevleri’nin her türlü yiyecek, bakım bedelleri dahil aylık ortalama kiraları 1600 avro civarındaymış. Paris veya dışındaki bazı lüks mekanların aylık bedeli 4500 avroya kadar çıkabiliyormuş.  

A Gribi, değişik açılardan da olsa iki gazetenin manşetini oluşturmuş. Ekonomi La TribuneA Gribi: Hükümetten İşgüzarlık mı?” başlığıyla resmi makamların çabalarını eleştirel bir açıdan yorumlarken, France SoirOkulların Açılışında Temkin – Dikkat A Gribi” uyarısıyla iki hafta sonra açılacak 2009-2010 Öğretim Yılı vesilesiyle ilgili kamuoyuna yeni bir hatırlatmada bulunmuş. La Tribune yetkililerin açıklama ve tavırlarını abartılı, hatta kasıtlı gören çevrelerin başlattığı polemiğe değinmiş. Topu topu 53 ciddi vaka, 10 yoğun bakım ve tartışmalı 2 ölüm etrafında kopartılan yaygara sorgulanıyormuş. Popüler gazete France Soir ise Milli Eğitim bakanı Luc Chatel’in dün açıkladığı, “Eğitim kurumlarında A Gribine karşı alınacak önlemler”e ağırlık vermiş. Yetkililerin ilkesi, “Ne sıradanlaştırma, ne de dramatikleştirme” biçiminde özetleniyormuş.

Bir diğer halk gazetesi Le Parisien ise sabahı bir asayiş haberiyle açmış: “17 Yaşında Banka Soyguncusu Kız”. Gazetenin de vurguladığı gibi son zamanlarda soyguncuların yaşı küçüldüğü gibi cinsiyeti de ‘dişileşmek’ eğilimi gösteriyormuş. Dün Paris’in en turistik merkezi Quartier Latin mahallesinde bir bankayı soymağa kalkışan üç gençten ikisi yakalanmış. Yakalanan soyguncuların ikisi de 18 yaşının altında olduğu gibi biri de kızmış.  Erkeklerden hiç aşağı kalmayan genç kız veya kadın saldırgan ve sabıkalıların sayısında 2003-2008 yılları arasında tam bir patlama yaşanmış. Tespit edilebilen 7000 rakamı önceki döneme oranla iki misli bir artışı temsil ediyormuş.

Fransızlar satın alma gücü az da olsa artıyormuş.(Foto: AFP)

Fransızlar satın alma gücü az da olsa artıyormuş.
(Foto: AFP)

Dün öğleden sonra bugünün tarihiyle yayımlanan Le MondeKrize Rağmen Satın Alma Gücü Artıyor” manşetiyle okurunun karamsarlığına şu sıcak havalarda biraz su serpmek istemiş. Fiyatlardaki genel azalma, okul mevsimi vesilesiyle demirbaş tüketim maddelerindeki ucuzlama eğilimi sayesinde Fransızların satın alma gücü yılın ilk üç ayında yüzde 0,2, ikinci üç aylık dönemdeyse yüzde 0,3’lük bir artış tutturmuş. Ancak gazete işsizliğin ilerlemesi nedeniyle giderek artan sayıda aile ve insanın durumunun hassaslaştığı ve zayıfladığını da eklemeden edememiş.

Afganistan’dan ABD’ye Dünya

Kabil'de seçim afişleri (17 Ağustos 2009).(Foto: Lucy Nicholson/Reuters)

Kabil'de seçim afişleri (17 Ağustos 2009).
(Foto: Lucy Nicholson/Reuters)

Afganistan’da yarın yapılacak başkanlık ve bölge seçimleri Libération’da “Afganistan: Sandık Başlarında Terör” sözleriyle kapak dosyası olarak yerleşirken, Le Monde da “Afganistan’da Seçimler Öncesi Kadınların Hayal Kırıklığı” yan manşetiyle Afgan kadınlarının sorunlarını, ülkedeki Batılı güçlerden bekleyip de bulamadıklarını işlemiş. 17 milyon seçmen Libération dosyasına göre 31 başkan adayı arasında bir tercih yapacakmış. Fakat 100 bin yabancı asker, 180 bin Afgan polis ve askerin koruma ve güvenlik seferberliğine karşın, Talibanların estirdiği “terör” korkusu nedeniyle katılımın çok düşük olmasından çekiniliyormuş. Büyük çoğunluğu dağlık alanlardan oluşan 652.000 km²’lik ülkede en zor durumda olanlarsa kadınlar. Le Monde’un yayınladığı örnekli bir röportaja bakılırsa hiç bir güvenliği olmayan kadınların ezici bir kısmı yarın oy kullanamayacakmış. 

Aynı gazetede yer alan yaklaşık bir sayfalık bir araştırma yazısında Hindistan’ı vuran tarihi kuraklık ele alınmış. Yağışlar sezon ortalamalarının yüzde 29 altındaymış. Hükümetin aldığı önlemler ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğu gibi gıda fiyatları da hızla artıyormuş. ABD Başkanı Barack Obama’nın sağlık reformu etrafındaki zorluklarını yakından izleyen Le Monde Amerikan Senatosu’nun başkanın projesine alternatif aradığını kaydetmiş.

Yine Le Monde’un Avrupa kaynaklı özgün bir haberinde de İsveç solunun “Özel Okullar” konusunda bölündüğünü okuyoruz. İsveç Sosyal Demokrat Partisi’nin sol kanadı ülkedeki özel okulların “kâr” amaçlı çalışmalarına şiddetle karşı çıkıyormuş. Ortaklar daha fazla kâr yerine okul ve öğrencilerin başarı grafiğini, performansını güçlendirmeliymiş. Hiç bir şey olmasa bile parti yönetimi ilkesel olarak kâr amaçlı eğitim kurumlarına karşı çıkmalıymış. Fakat partinin üstyöneticileri, özellikle de başkanı Mona Sahlin 15 yıl önce başlatılan özel okul deneyiminde olduğu gibi “Küçük işletmelerin kâr amaçlı” çalışmaları ilkesini savunuyormuş. 

Ana manşeti “ABD- Dev Kredi Kartı Dolandırıcılığı” olan Le Figaro Albert Gonzales isimli 28 yaşında bilgisayarcı bir Amerikalı’nın muhtemelen 130 milyon doları zimmetine geçirdiğini duyurmuş. Genç bilgisayarcı tarihte bir eşi görülmemiş çaptaki “başarısı”nı 2006-2008 yılları arasında çeşitli kişilerin banka hesaplarına girerek gerçekleştirmiş. Gonzales hesaplardan para sızdırmak yerine, ikinci üçüncü kişilere farklı hesapların ayrıntılarını satarak gelir elde ediyormuş. Operasyonların giriftliği ve yaygınlığı dolandırıcılığın tam boyutlarını ölçmekten çok uzakmış. Dolayısıyla sızdırılan fonlar, paraların toplamı milyarlarca dolarla ölçülebilirmiş.

Le Figaro’nun İstanbul muhabiri Laure Marchand “PKK silah bırakmak için af istiyor” başlığıyla kaleme aldığı uzunca haber-yorum yazısında Türkiye’deki “Kürt açılımı” ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakında açıklanacak “Yol haritası”nı anlatmış. Marchand’a göre Öcalan bu belgeyle ülkede 15 Ağustos 1984’te başlayan ve 25 yıldır süren çatışmalara son vermeyi amaçlıyormuş.   

Kızıl Isılı Sıcaklardan Soğutmalı Sinemalara Yine Fransa

Le Parisien’in birinci sayfasının altyarısında iki fotoğraf görüyoruz. Birinde “Dün Avignon’dan gölgede ısı 39 dereceydi”, diğerinde “Paris’te gölgede 30 derece” ifadelerini okuyoruz. Her ikisinin üstündeki başlık ise “Kızıl Isılı Sıcaklar Alarmı” şeklinde. Bugün Fransa yılın en yakıcı sıcaklarını yaşamağa hazırlanıyormuş. Yarından itibaren olağanüstü bir değişiklik olmazsa ısılar düşecekmiş. Gazete her durumda en yaşlılarla, en gençleri uyarıyor, pek ortalığa çıkmamalarını ve bol bol su içmelerini salık veriyor.

Quentin Tarantino (sl), Diane Kruger (ort) ve Brad Pitt (sğ) 2009 Cannes Film Festivali sırasında görülüyorlar.  (Foto: Reuters)

Quentin Tarantino (sl), Diane Kruger (ort) ve Brad Pitt (sğ) 2009 Cannes Film Festivali sırasında görülüyorlar.
(Foto: Reuters)

Le Figaro’nun fotoğraflı sol başlığında güzel Alman oyuncu Diane Kruger’i geçtiğimiz Cannes Film Festivali sırasında Amerikalı sinema yönetmeni Quentin Tarantino’yu yanağından öperken görüyoruz. “Yeni Tarantino Filminin Alman Casusu Diane Kruger” manşetinden anlaşılacağı gibi gösterime giren bir filmden söz ediyor. Tarantino’nun “Inglourious Basterds / Soysuzlar Çetesi” bugün Fransa’da gösterilmeye başlıyor. Başrollerini, en azından  Brad Pitt ve Diane Kruger kadar Avusturyalı Christoph Waltz ve Fransız aktris Mélanie Laurent’nın paylaştığı film zaten Waltz’a festivalin En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırmıştı. Eser en üst Nazi yöneticilerini yok etmeye planlayan bir suikasti anlatıyor. 

Her zaman olduğu gibi Çarşamba günleri Fransız basını, tümü soğutmalı sinemalarda yeni başlayan filmleri tanıtır. Bugün Fransa’da vizyona giren yeni filmler arasında en ilgimizi çeken eser ise Fransız kardeşler Arnaud ve Jean-Marie Larrieu’nün “Les derniers jours du monde / Dünyanın Son Günleri” isimli bilim-kurgu komedisi oldu. Catherine Frot, Karin Viard, Mathieu Amalric ve Sergi Lopez’in başrollerini paylaştığı film ise dünyanın sonunun yaklaşmasına rağmen dünyayı umursamayan bir çılgın aşığa eşlik ediyormuş.

Bugün gösterime giren "Les derniers jours du monde / Dünyanın Son Günleri" isimli Fransız yapımı filmin afişi.(AlloCiné)

Bugün gösterime giren "Les derniers jours du monde / Dünyanın Son Günleri" isimli Fransız yapımı filmin afişi.
(AlloCiné)

                                    Uğur Hüküm